Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanserdir. Aynı zamanda dünyada artan nüfus ve uzayan ortalama yaşam süresi nedeni ile bu hastalıkla karşılaşma olasılığı giderek artmaktadır. Özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerde görülse de, prostat kanseri konusunda 20 yılı aşkın tecrübeye dayanarak Prof.Dr.Volkan İzol “Daha genç hastalarda da tanı konulduğunu ve bu hastalarda daha saldırgan tümör olabileceğini belirtmiştir.”.
Prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi ile ortaya çıkan prostat kanseri erken evrelerde genellikle belirti vermeyeceği gibi sinsi bir şekilde ilerleyerek metastaz ile karşımıza çıkabilir. Bu nedenle düzenli tarama ve erken tanı, hastalığın kontrolü açısından oldukça önem arz etmektedir.
Prostatın iyi huylu büyümesi ve kanseri birbirinden mutlaka ayırt edilmelidir. 50 yaşın üzerinde (Ailede prostat kanseri var ise 45yaş) şikayet olsun veya olmasın mutlaka kontrol edilmelidir.
Prostat kanserinde;
- Hiçbir şikayet Sadece kanda PSA yüksekliği ile tanı konabilir.
- İdrar yapma problemleri, prostat kanserinin en sık gözlenen bulgularındandır. Ancak bu belirtiler, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) gibi diğer prostat hastalıklarında da görülebilir. En sık rastlanan belirtiler şunlardır:
- İdrar yapmada zorluk
- Zayıf akım hızı veya kesik kesik idrar yapma
- Sık idrara çıkma, özellikle geceleri (noktüri)
- Ani sıkışma hissi
- İdrar yaptıktan sonra mesanenin tam boşalmamış hissi
- İdrarda veya menide kan (hematüri veya hematospermi)
- Ağrı, prostat kanserinde sık görülen bir şikayet değildir. İleri evre hastalıkta, özellikle kemiklere metastaz yapmış hastalarda, sırt, kalça veya pelvis bölgesinde ağrılar gelişebilir. Bu tür ağrılar çoğu zaman kroniktir ve sıradan bel ağrılarından ayırt edilmesi gerekir. Hatta hareket kısıtlılığı, yürüme güçlüğü olabilir.
- Erektil disfonksiyon (sertleşme sorunları) da nadiren bir belirti olabilir, ancak genellikle daha ileri evrelerde veya tedavi sürecinde ortaya çıkar. Ayrıca ileri evre hastalarda kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık gibi genel sistemik semptomlar da gözlenebilir.
Prof.Dr. Volkan İzol’un daha öncede söylediği bu şikayetlerin görülmesi prostat kanseri olduğu anlamına gelmez; iyi huylu prostat büyümesi gibi nedenlere bağlı da olabilir. Dikkat edilmesi gereken unsur bu tür şikayetler fark edildiğinde bir üroloji uzmanına başvurulmasıdır.
Prostat kanseri tanısında PSA (prostat spesifik antijen) testi, parmakla rektal muayene (DRM) ve son yıllarda prostatın MR ile görüntülenmesi kritik öneme sahiptir. Prof.Dr. Volkan İzol “Bu testlerin kişiye göre yorumlanması gerektiğini, aynı sonuçların farklı yaş ve risk grubundaki hastalarda farklı sonuçlar ortaya çıkarabileceğini vurgulamaktadır.”
Ayrıntılı değerlendirme sonrası uygun hastada ultrason veya mümkünse tercihen MR ile yapılan prostat biyopsisi temel tanı aracıdır.
Sonuç olarak, prostat kanseri çoğu zaman belirti vermeden ilerleyebilir. Bu nedenle, 50 yaş üzerindeki erkeklerin (aile öyküsü olanlarda 45 yaş) düzenli prostat kontrollerini yaptırması önerilir. Erken tanı sayesinde, prostat kanseri tamamen tedavi edilebilir bir hastalık haline gelebilir.